Türk Sınai Mülkiyet Yasalarını anlamak, iş dünyasında faaliyet gösteren kuruluşlar ve bireyler için büyük önem taşımaktadır. 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, marka, patent, faydalı model, tasarım ve coğrafi işaretlerin korunmasını düzenlemektedir. Bu kapsamda, hukuk büromuz Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müşterilerimize sınai mülkiyet haklarının tescili, korunması ve ihlal durumlarında başvurulabilecek yasal yollar konusunda danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Ayrıca, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gibi ilgili mevzuat ile müvekkillerimize hukuki güvenlik sağlamaktayız. Türk Sınai Mülkiyet Yasalarını anlamak, rekabet avantajını sürdürmek ve yasal risklerden korunmak açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Türk Patent Sisteminin İşleyişi
Türk Patent Sisteminin işleyişi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmiştir. Türkiye’de patent tescil süreci, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yürütülmektedir. Bu süreç, başvuru sahibinin buluşunu koruma altına almak amacıyla yaptığı patent başvurusu ile başlar. Başvurunun yapılmasının ardından, öncelikle şekli inceleme ve ardından esas inceleme aşamaları gerçekleştirilir. Şekli incelemede, başvurunun usule uygun yapılıp yapılmadığı değerlendirilirken, esas incelemede ise buluşun patent verilebilirlik kriterlerine (yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik) uygun olup olmadığı incelenir. İnceleme süreci sonunda uygun bulunan başvurular 10 veya 20 yıl süreyle koruma altına alınır. Tescil edilen patentin korunması ve olası ihlallerin önlenmesi, TÜRKPATENT ve mahkemeler nezdinde hak sahiplerinin inisiyatifine bağlıdır.
Patent başvuru sürecinde başvuru sahiplerinin usul ve esas inceleme aşamalarında dikkat etmeleri gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Özellikle, başvurunun eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması, olası ret veya itiraz durumlarını en aza indirmekte kritik rol oynamaktadır. Yine, ulusal ve uluslararası başvurular arasındaki farklılıkların bilinmesi, başvurunun stratejik olarak uygun şekilde yapılması açısında yararlıdır. Başvurunun TÜRKPATENT’e iletilmesinin ardından, başvurunun yayınlanması ve kamuoyuna duyurulması süreci başlar. Bu aşamada, buluşla ilgili üçüncü kişilerin itirazda bulunma hakkı doğar (6769 sayılı Kanun, Madde 96). İtirazların değerlendirilmesi ve olası uyuşmazlıkların çözümü, başvuru sahibinin haklarını savunması açısından önemli bir aşamadır. Bu süreçte yaşanabilecek hukuki sorunlar ve itirazlar karşısında, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize kapsamlı danışmanlık ve temsil hizmeti sunmaktayız.
Tescil ettirilen patentin geçerliliğinin sürdürülmesi ve koruma süresinin uzatılması da önemli hususlar arasında yer almaktadır. Patent sahipleri, koruma süresinin sona ermemesi için yıllık ücretlerini düzenli olarak ödemeli ve gerekli idari işlemleri zamanında yerine getirmelidir (6769 sayılı Kanun, Madde 101). Ayrıca, patentin ihlal edilmesi durumunda hak sahibinin mahkemeler nezdinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Patent haklarının ihlal edilmesi durumunda, mahkemelerce verilecek tedbir kararları ve tazminat talepleri, ihlalin önlenmesi ve hak sahibinin mağduriyetinin giderilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize patent haklarının korunması ve ihlal davalarının takibi konularında uzman ekibimizle etkili hukuki destek sağlamaktayız. Bu sayede, müvekkillerimizin sınai mülkiyet haklarını güvence altına alarak, rekabet üstünlüğünü korumalarına yardımcı olmaktayız.
Marka Tescil Süreçleri ve Gereklilikleri
Marka tescil süreci, bir işletmenin kendine özgü işaret ve sembollerini koruma altına alması için hayati bir adımdır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 3. ve 7. maddeleri uyarınca, bir markanın tescil edilmesi için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunulması gerekmektedir. Başvuru esnasında, markanın görsel veya işitsel tanımı, sınıfı ve kullanımı hakkında detaylı bilgi verilmelidir. Başvuru sahibi, markasının ayırt edici özelliklere sahip olduğunu ve benzer markalardan farklı olduğunu ispatlamak zorundadır. Bu süreçte, gerekli belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, olası itirazlarla karşılaşmamak adına kritik öneme sahiptir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, marka tescil sürecinde müvekkillerimize detaylı rehberlik sağlamakta ve tüm yasal gerekliliklerin yerine getirilmesine yardımcı olmaktayız.
Marka tescil başvurusu yapıldıktan sonra, başvuru Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından incelenmektedir. 6769 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca, başvurunun şekli ve içeriği kontrol edilmekte ve mevzuata uygunluğu denetlenmektedir. Bu aşamada, eksik veya hatalı bilgi tespit edilirse, başvuru sahibine bu eksiklikleri gidermesi için süre tanınır. Başvuru, mevzuata uygun bulunursa, markanın ilan sürecine geçilir ve Resmi Marka Bülteni’nde yayımlanır. İlan süresi boyunca, üçüncü şahıslar başvuruya itiraz edebilir ve bu itirazlar Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından değerlendirilmektedir. Bu süreçte, itirazların etkili bir şekilde yönetilmesi ve markanın korunabilmesi için hukuki destek almak büyük önem taşır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu süreçte karşılaşabileceği her türlü itiraza karşı stratejik danışmanlık sağlamaktayız.
Marka tescil sürecinin son aşamasında, başvuruya herhangi bir itiraz gelmemesi veya gelen itirazların reddedilmesi durumunda, marka tescil edilmeye hak kazanır ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil belgesi düzenlenir. 6769 sayılı Kanun’un 41. maddesi gereğince, marka tescil hakkı sahibi, markasını 10 yıl süreyle koruma altına almış olur. Bu süre zarfında, markanın yenilenmesi ve koruma süresinin uzatılması mümkündür. Markanın tescil edilmesinden sonra, marka sahibinin koruma haklarını etkin bir şekilde kullanabilmesi ve ihlaller karşısında hukuki yollara başvurması önem arz eder. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, markanın tescil sonrası yönetimi, yenileme süreçleri ve olası ihlallerde müvekkillerimize kapsamlı bir hukuki destek sunarak, marka haklarının tam anlamıyla korunmasını sağlamaktayız.
Tasarım Tescili ve Koruma Süreleri
Tasarım tescili, bir ürünün dış görünümünü koruma altına alarak, tasarım sahibine o tasarımın hukuki kullanım hakkını tanır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca, tescilli bir tasarımın koruma süresi tescil tarihinden itibaren beş yıl olup, bu süre beşer yıllık dönemlerle yenilenerek toplamda en fazla 25 yıla kadar uzatılabilir (SMK Madde 66). Tescilli tasarımın koruma süresi bitiminde yenileme yapılmazsa, tasarım kamu malı haline gelir ve herkes tarafından serbestçe kullanılabilir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, tasarım tescil süreçlerinde müvekkillerimize rehberlik etmekte ve tescilli tasarımların korunması için gerekli olan hukuki adımları atmaktayız.
Tasarım tescilinin sağladığı hukuki koruma, tasarım sahibine birçok avantaj sunar. İlk olarak, tescilli bir tasarımın izinsiz kullanılması durumunda, tasarım sahibi 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca ihlali durdurmak için dava açma ve tazminat talep etme hakkına sahiptir. Ayrıca, tescilli tasarımın kullanımıyla ilgili münhasır hakların sağladığı rekabet avantajı, piyasada farklılaşmayı kolaylaştırır ve markanın tanınmışlığını artırır. Hukuk büromuz, müvekkillerimizin tescilli tasarımlarının ihlali durumunda gerekli yasal süreçleri başlatmakta ve müvekkillerimizi haklarının korunması konusunda bilgilendirmektedir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, tasarım tescili ve koruma süreçlerinde doğru ve etkili stratejiler geliştirerek müvekkillerimizin ticari çıkarlarını en üst düzeyde tutmayı amaçlıyoruz.
Bununla birlikte, tescilsiz tasarımlar da belli sınırlamalarla korunabilir. Türk Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 70. maddesine göre, tescilsiz bir tasarım, ilk olarak kamuya sunulduğu tarihten itibaren üç yıllık bir koruma süresine sahiptir (SMK Madde 70). Ancak, bu süre tescilli tasarımın sağladığı koruma kadar kapsamlı ve uzun süreli değildir. Tescilsiz tasarımlar için sağlanan bu sınırlı koruma, özellikle kısa ömürlü ürünlerde geçici bir avantaj sağlayabilir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, tescilsiz tasarımların korunmasına ilişkin yasal süreçlerde de müvekkillerimize destek olmaktayız. Müvekkillerimizin tasarımlarını en etkin şekilde koruyabilmeleri adına tescil süreçlerini tamamlamalarını ve hukuki anlamda en güçlü pozisyonda olmalarını sağlamaktayız. Böylelikle, tasarımlarının kopyalanmasını ve haksız rekabeti engellemeye yönelik güçlü bir savunma hattı oluşturuyoruz.
Bilgilendirme: Bu yazı yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve kişisel durumunuzun değerlendirilmesi için bir hukuk uzmanına danışmanız önemle tavsiye edilir. Bu yazıdaki bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.