Türkiye’de Çalışma Vizesi Nasıl Alınır

Türkiye’de çalışma vizesi almak isteyen yabancı uyruklu kişilerin, belirli yasal süreçleri takip etmeleri gerekmektedir. Öncelikle, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu çerçevesinde çalışma izinlerine dair hükümler dikkate alınmalıdır. Çalışma vizesi başvurusu, Türkiye’deki işveren tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılmalıdır. İşverenin başvurusunun onaylanmasının ardından, yabancı uyruklu kişi kendi ülkesindeki Türk büyükelçiliği veya konsolosluğuna başvuruda bulunarak vizesini alabilir. Bu süreçte, geçerli bir iş sözleşmesi, çalışma izni başvurusu, pasaport gibi belgelerin eksiksiz sunulması büyük önem taşır. Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, Türkiye’de çalışma vizesi almak isteyen müşterilerimize bu karmaşık süreci mümkün olduğunca kolaylaştırmak adına profesyonel danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.

Çalışma Vizesi Başvuru Süreçleri ve Gereken Belgeler

Çalışma vizesi başvuru sürecinde, işverenin Türkiye’deki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuru yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu başvurunun yapılabilmesi için, yabancı uyruklu çalışanın geçerli bir iş sözleşmesine sahip olması gerekir. İşveren tarafından yapılacak başvuruda, çalışanla yapılan iş sözleşmesi, şirketin ticaret sicil gazetesi, vergi levhası ve faaliyet belgesi gibi belgelerin eksiksiz sunulması gerekir. Ek olarak, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ilgili hükümleri doğrultusunda, yabancı çalışanın pasaportu, biyometrik fotoğrafı, okul diplomaları ve özgeçmişi de başvuru dosyasında yer almalıdır. Bu belgelerin eksiksiz olarak tamamlanması ve başvurunun süresi içinde yapılması, çalışma izni başvurusunun olumlu sonuçlanması açısından büyük önem taşır.

Başvuru sürecinde, yabancı uyruklu çalışanın da bir dizi belge hazırlaması gerekmektedir. Bu belgeler arasında en az 60 gün geçerliliği bulunan bir pasaport, çalışma izni başvuru formu, önceki iş deneyimlerini gösteren belgeler, Türkiye’de ikamet adresi ve sağlık sigortası yer almaktadır. Ayrıca, iş sözleşmesinin aslı ve noter onaylı tercümesi de başvuru dosyasına eklenmelidir. 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 10. maddesi gereğince, yabancı uyruklu çalışanın eğitim ve mesleki yeterlilik belgeleri, uluslararası geçerliliği olan sertifikalar ve diplomalar da sunulmalıdır. Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, bu karmaşık süreci kolaylaştırmak ve müşterilerimizin eksiksiz ve hatasız başvuru yapabilmesini sağlamak adına, gerekli bütün bilgi ve belgelerin temini konusunda destek sağlıyoruz.

Başvuru sürecinin son aşaması, Türkiye’deki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başvuruyu inceleyip onaylamasıdır. Bakanlık, başvuru belgelerinin tam ve doğru olması durumunda genellikle 30 gün içinde sonucu bildirmektedir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 27. maddesi ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, çalışma izninin onaylanması halinde, yabancı çalışana e-ikamet belgesi düzenlenir. Bu belge, Türkiye’de yasal olarak çalışabilmeleri ve ikamet edebilmeleri için gereklidir. Onayın ardından, yabancı uyruklu çalışan kendi ülkesindeki Türk büyükelçiliği veya konsolosluğuna giderek çalışma vizesini pasaportuna işlemesini sağlar. Çalışma vizesinin çıkış süreci, ülkenin bürokratik yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize bu sürecin her adımında rehberlik ederek, tüm konularda detaylı bilgi ve destek sunuyoruz.

Çalışan ve İşveren İçin Yükümlülükler

Çalışma vizesi sürecinde hem çalışan hem de işveren için belirli yükümlülükler bulunmaktadır. İşveren, çalışma izni başvurusunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yaparken, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na uygun şekilde gerekli belgeleri temin etmelidir. Ayrıca, yabancı çalışanın sigorta girişinin yapılması ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi gerekmektedir. Çalışan ise, Türkiye’de çalışacağı süre zarfında bu vize ve iznin geçerliliğini korumalı, yasal çalışma koşullarına uygun hareket etmelidir. Çalışma vizesi almış olan yabancı uyruklu çalışanların, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ilgili maddeleri doğrultusunda ikamet izni de almaları zorunludur. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, çalışan ve işveren için gerekli tüm yasal düzenlemeler hakkında detaylı bilgi ve profesyonel destek sunmaktayız.

Çalışma izni başvurusunda işveren, 6735 sayılı Kanun’un 13. maddesi kapsamında, yabancı çalışanın niteliklerine uygunluğunu değerlendirmekle yükümlüdür. Bu doğrultuda, işverenin çalışma şartları ve iş sözleşmesinin de bu yasaya uyumlu olması gerekmektedir. Özellikle, işverenin yabancı çalışana sunacağı maaş ve diğer sosyal haklar, Türk çalışanlarla aynı düzeyde olmalıdır. Ayrıca, işverenin yabancı çalışanın konaklama, sağlık sigortası ve gerekli diğer destekleri sağlaması beklenmektedir. Çalışma izni sürecinde eksik veya hatalı bilgi sunulması durumunda, başvuru süreci uzayabilir veya reddedilebilir. İşverenin ve çalışanın ilgili yönetmeliklere tam uyum göstermesi, sürecin başarılı bir şekilde tamamlanması için kritik öneme sahiptir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesinde pratik çözümler ve rehberlik sağlıyoruz.

Çalışma vizesi ve izni başvuru sürecinden sonra, hem işverenin hem de çalışanının yasalar çerçevesinde belirli yükümlülükleri devam etmektedir. İşveren, çalışanının Türkiye’deki iş yasalarına uygun olarak çalıştığını ve gerekli tüm vergi ile sosyal güvenlik yükümlülüklerinin yerine getirildiğini düzenli olarak kontrol etmelidir. Çalışan ise, vize süresinin dolmasına yakın bir zamanda gerekli yenileme başvurularını yaparak, çalışma iznini ve ikamet iznini güncel tutmalıdır. Ayrıca, çalışma koşullarında olası değişiklikler veya iş akdinin sona ermesi durumunda, hem işverenin hem de çalışanın bunu ilgili makamlara zamanında bildirmesi gerekmektedir. Bu yükümlülüklerin hiçbiri ihmal edilmemelidir, zira ihlal durumunda 6458 sayılı Kanun’a göre hem işveren hem de çalışan cezai yaptırımlarla karşılaşabilir. Müşterilerimize tüm bu süreçlerde hukuki danışmanlık ve gerekli desteği sağlamak için Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak her zaman yanınızdayız.

Vize Başvurusu Reddedildiğinde İzlenecek Hukuki Yollar

Vize başvurusunun reddedilmesi durumunda, başvuru sahibi itiraz hakkını kullanmak adına hukuki yollara başvurabilir. Öncelikle, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ve buna bağlı yönetmelikler doğrultusunda, reddedilen vize başvurusu için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yeniden değerlendirme talebinde bulunulabilir. Bunun yanında, idari dava açarak, idare mahkemesine başvuru yapılması da mümkündür. Bu süreçte, başvuru sahibi tarafından sunulan belgeler ve red gerekçesi dikkatlice incelenmeli, eksiklikler ve hatalar profesyonel hukuki danışmanlık ile giderilmelidir. Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, vize reddi durumunda, uzman avukatlarımızla müşterilerimize en etkin çözüm yollarını sunarak, haklarını koruma hususunda gerekli tüm yasal adımları atmaları için destek oluyoruz.

İdari dava süreci başlatılırken, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu çerçevesinde belirli prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir. Başvuru sahibi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verdiği ret kararına karşı en geç 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açmak zorundadır. Sürecin karmaşıklığını göz önünde bulundurarak, mahkemeye sunulacak dilekçelerin ve delillerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması önemlidir. Bu aşamada, Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, profesyonel ekibimizle müşterilerimize ayrıntılı bir hukuki inceleme ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Dava sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için, müşteri ile sürekli iletişimde olarak gerekli tüm adımları atmaktadır.

Vize başvurusunun reddedilmesi sonrasında açılacak idari davalarda, mahkeme tarafından verilen kararın olumsuz olması halinde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz süreci, Danıştay’a başvuru yapılarak yürütülür ve bu aşamada ilgili mevzuata uygun dilekçeler ve ek belgeler titizlikle hazırlanmalıdır. Bununla birlikte, yabancı uyruklu kişilerin haklarını koruma amacıyla, yasal sürecin her aşamasında profesyonel hukuki destek alınması büyük önem taşır. Karanfiloglu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin yasal haklarının korunabilmesi için temyiz ve diğer hukuki süreçlerde de yanlarında olup, tüm işlemlerin eksiksiz ve zamanında gerçekleştirilmesini sağlamaktayız. Müşterilerimizin en iyi sonuca ulaşabilmesi için uzman avukatlarımızla birlikte detaylı bir hukuki strateji oluşturarak, sürecin her aşamasında etkili ve profesyonel bir destek sunuyoruz.

Bilgilendirme: Bu yazı yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve kişisel durumunuzun değerlendirilmesi için bir hukuk uzmanına danışmanız önemle tavsiye edilir. Bu yazıdaki bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.

Scroll to Top