Türkiye’de İşyerinde Sömürü ile Nasıl Başa Çıkılır

Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak Türkiye’de işyerinde sömürü konusuna dair hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. İş Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında, işyerinde cinsiyet, ırk, dil, din ve benzeri sebeplerle ayrımcılık yapılamaz, bu bağlamda psikolojik taciz (mobbing) ve sömürüye karşı korunmak işçilerin yasal hakkıdır. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. ve 25. maddeleri de işveren ile işçinin hak ve yükümlülüklerini açıkça belirlemektedir. Sömürü durumları karşısında hem işçinin istihdam sürecinde maddi ve manevi zararlarının tazmini hem de hukuka aykırı uygulamalara karşı gerekli yasal süreçlerin başlatılması konusunda deneyimli avukatlarımız sizlere destek sağlamaktadır. Bu makalemizde, işyerinde sömürü ile nasıl başa çıkabileceğinize yönelik hukuki çerçeveye dair bilgileri paylaşacağız.

Çalışma Hukuku Kapsamında Haklarınız

İşyerinde sömürüye maruz kalan işçilerin en temel dayanacakları yasal düzenlemelerden biri, 4857 sayılı İş Kanunu’dur. Özellikle İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye haklı nedenle derhal fesih hakkı tanımaktadır. Bu maddeye göre, işverenin işçinin kişisel haklarına saldırıda bulunması veya bu hakları ağır bir şekilde ihlal etmesi durumunda, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Aynı şekilde, 25. madde işverenin de haklarını düzenlerken, işverenin işçiye karşı yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda, işçinin yasal hakları ve tazminat talepleri gündeme gelir. Psikolojik taciz (mobbing) ve benzeri sömürüye karşı ise Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi iş verenin koruma ve özen yükümlülüğünü belirtmekte olup, işçiye bu tür durumlar karşısında dava açma hakkı tanınmaktadır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, işçi haklarınızın korunması ve gerektiğinde yasal yollara başvurulması konusunda sizlere her zaman destek olmaktayız.

İşçilerin işyerinde sömürüye karşı haklarını koruyabilmeleri için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ya da İş Mahkemelerine başvurarak işveren hakkında şikayette bulunma hakları bulunmaktadır. İş Kanunu’nun 90. maddesi, işçilerin çalışma şartlarına uygun olmayan ve sağlıksız koşullarda çalıştırılması durumunda, sağlıksız ve ağır koşulların düzeltilmesini talep etme hakkı tanımaktadır. Ayrıca, işçiler sendika üyesi olma hakkına sahip olup, sendikalar aracılığıyla toplu sözleşme yaparak işçilik haklarının korunmasını sağlayabilirler. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, işçilerin örgütlenme hakkını güvence altına almaktadır. Bu hukuki çerçevede, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, işçilerin haklarını en etkin şekilde korumaları için hukuki danışmanlık hizmeti sunuyor ve gerekirse yasal süreçte temsil etmeye hazır bulunuyoruz.

Bunun yanı sıra, işyerinde sömürüye karşı alınabilecek önlemler arasında iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun koşulların sağlanması da bulunmaktadır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca, işverenler çalışanlarının sağlığını korumak için gereken tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. İşyerinde suiistimal ve sömürünün önlenmesi için işçilere, çalışma şartları ve hakları konusunda eğitimler verilmesi de büyük önem taşımaktadır. Sömürü tespiti halinde, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, işçinin uğradığı zararların tazmini ve haksız uygulamalara son verilmesi amacıyla hukuki mücadele sürecini başlatmaktayız. İşçi hakları ve iş sağlığı konusunda uzman avukat kadromuz ile işyerinde adil ve sağlıklı çalışma ortamlarının tesisi için yanınızdayız.

İşyerinde Mobbing ve Hukuki Çözümler

İşyerinde mobbing, çalışanların psikolojik olarak baskı altına alınması, izole edilmesi veya sürekli tacize uğraması durumlarını ifade eder. Türk hukuk sisteminde mobbing, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/2 ve 25/2. maddelerinde düzenlenmiş olup, bu durumlar işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme imkânı tanımaktadır. Ayrıca, Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi kapsamında işverenin, çalışanlarının kişisel haklarına saygı göstermesi ve gerekli önlemleri alması zorunludur. Mobbingin varlığı halinde, çalışanların bu durumu noter aracılığıyla ihtar göndererek belgelendirmesi ve ardından işverenin hatalı uygulamalarını düzeltmemesi durumunda yasal yollara başvurması mümkündür. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, mobbing mağdurlarının haklarına ulaşmaları için gerekli hukuki destek ve danışmanlığı sunmaktayız.

Mobbing mağduru çalışanlar, öncelikle durumu kayıt altına almak amacıyla yazılı belgeler, tanık ifadeleri, e-posta yazışmaları gibi kanıtları toplayarak delil oluşturmalıdır. Bu deliller, işverenin mobbing yaptığını ispat etmek amacıyla büyük öneme sahiptir. İşyerinde mobbingin tespiti ve bu durumla ilgili yasal sürecin başlatılması için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na şikâyette bulunulabilir. Ayrıca, İş Mahkemeleri’nde dava açarak işverenden maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Bunun yanı sıra, Türk Medeni Kanunu’nun 24. ve 25. maddeleri ile kişilik haklarının korunması kapsamında mobbing mağdurlarına başvurulacak hukuki yollar sunulmaktadır. Mobbing sürecinde hukuki desteğe ihtiyaç duyanların, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu’nun deneyimli avukatları ile iletişime geçerek profesyonel yardım alması önerilir.

Mobbinge uğrayan çalışanlar için bir diğer önemli adım, çalıştıkları işyerindeki psikolojik tacizin neden olduğu zararların telafi edilmesidir. Bu noktada, işverenin yükümlülük ihlali nedeniyle yaşanan maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla tazminat davaları açılabilir. Özellikle, iş Kanunu’nun 26. maddesi gereğince işçinin maruz kaldığı haksız uygulamalardan dolayı işverene karşı tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Tüm bu yasal süreçlerin başarılı bir şekilde yürütülmesi için gerekli prosedürlerin doğru ve zamanında uygulanması önemlidir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu süreci en etkili şekilde yönetmeleri için kapsamlı hukuki destek sağlamaktayız. İşyerinde mobbing ve diğer sömürü durumlarına karşı adaletin sağlanması, hem çalışanların haklarının korunması hem de işyerinde daha insancıl ve adil bir çalışma ortamının oluşturulması için büyük bir önem taşımaktadır.

Sömürüye Karşı Etkili Yasal Destek Yolları

İşyerinde sömürü ile başa çıkabilmek için işçilerin başvurabileceği etkili yasal yollar mevcuttur. Öncelikle, işçiler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında haklı sebeplerle derhal fesih hakkını kullanabilirler. Bu durumda işçi, tazminat haklarını kaybetmeden iş akdini sona erdirebilir. Ayrıca, İş Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ayrımcılığa maruz kalan işçiler, ayrımcılık tazminatı talep edebilirler. İşyerinde mobbing ya da sömürüye uğrayan işçilerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunmaları da mümkündür. Bu süreçler boyunca uzman avukatlarımız, yasal haklarınızın korunması ve talep edilmesi hususunda sizlere gerekli danışmanlık hizmetini sağlamaktadır.

Sömürüye karşı mücadelede etkili bir yol da, işyerinde karşılaşılan haksızlıkların belgelenmesidir. İşçiler, maruz kaldıkları sömürü ve mobbing olaylarını yazılı olarak kayıt altına almalı ve mümkünse tanık ifadeleriyle desteklemelidir. Bu deliller, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189. maddesi uyarınca mahkemelerde işçi lehine kullanılabilir. Ayrıca, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işverenler, işçilerin sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüklere aykırı davranışlar karşısında, işçiler savcılığa suç duyurusunda bulunabilirler. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, bu tür yasal süreçlerde işçilerin haklarının tam anlamıyla korunması ve adaletin sağlanması için gerekli tüm adımları atmakta kararlıyız.

İşyerinde sömürüye karşı bir diğer önemli yasal destek yolu ise İş Mahkemeleri’nde dava açmaktır. İşçiler, işverenlerine karşı açacakları davalarda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili maddelerine dayanarak taleplerde bulunabilirler. Örneğin, fazla çalışma ücretleri, kötü niyet tazminatı ve kıdem tazminatı gibi haklarının ihlali durumunda mahkeme yoluna başvurabilirler. Ayrıca, haksız yere işten çıkarılan işçiler, işe iade davası açarak, eski işine geri dönme hakkı kazanmaya çalışabilirler. Bu tür davalarda, avukatlarımız, dava sürecinin her aşamasında müvekkillerimize etkin hukuki destek sunmakta ve davaların başarıyla sonuçlanması için titizlikle çalışmaktadır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin işyerindeki haklarını korumak ve olası sömürü durumlarında adaleti tesis etmek amacıyla her daim yanlarındayız.

Bilgilendirme: Bu yazı yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve kişisel durumunuzun değerlendirilmesi için bir hukuk uzmanına danışmanız önemle tavsiye edilir. Bu yazıdaki bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.

Scroll to Top